Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda, 5. yüzyıla ait Arbalet tipinde Fibula ve 2. yüzyıla ait nehir tanrısı betimi yer alan sikke gün yüzüne çıkarıldı. Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim üyesi ve Hadrianapolis Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş Güney Nekropol’deki mezarlarda Roma dönemine ait ölü gömme geleneklerine dair veriler elde edildiğini ve bu verilerin elde edildiğini ifade etti. Çelikbaş,” Bunlardan en dikkat çekici olanı, Roma döneminde Hadrianopolis’te basılmış bir sikke. Bu sikkede, Hadrianopolis’e ait olduğunu gösteren bir etnikonun yanı sıra, nehir tanrısı betimi yer alıyor ve altında ‘Kezios’ yazısı bulunuyor. Bu yazıt, antik dönemde Eskipazar Çayı’nın adının Kezios olduğunu göstermesi açısından çok değerli bir bilgi sunuyor. Bu bilgi gerçekten literatürde olmayan bir bilgi. Mezarın içerisinde bu sikkenin ortaya çıkması da bunun bir charon sikkesi olarak mezar içerisinde bırakıldığını da gösteriyor. Demek ki Hadrianopolis’te ikinci yüzyılda da yine Roma İmparatorluğu’nda charon geleneğinin devam ettiğini de bu şekilde görmüş olduk” şeklinde konuştu.
Mezarlarda beşinci yüzyıla ait Arbalet tipi bir fibula gibi diğer buluntuların da keşfedildiğini kaydeden Çelikbaş,” Bu iğnelerden bir tanesi neredeyse günümüze sapasağlam ulaşmıştı. Arbalet tipinde bir iğne ve bu iğne milattan sonra beşinci yüzyıla ait bir iğne. Güney Nekropolü’ndeki bulmuş olduğumuz sikke milattan sonra ikinci yüzyıla ait. Diğer buluntular beşinci yüzyıla ait. Yani yaklaşık olarak burada Güney Nekropolü’ndeki ölü gömme geleneği yaklaşık üç yüz yıl kesintisiz bir şekilde devam etmiş. Kaya mezarlarından oluşan bir alanda bu tip mezarların içerisinde ölü kültüne ait buluntuların ortaya çıkması çok önemli. Çünkü Güney Paflagonya bölgesinde nekropol kazısı yapan tek şu anda antik kent Hadrianopolis ve Hadrianopolis’te de bu mezarların içerisinde bu şekilde o dönemin hem kültürünün sanatını yansıtan hem de dini inanışı yansıtan buluntuların da ortaya çıkması gerçekten bizi hem şaşırttı hem sevindirdi. Arbalet tipindeki bu fibulanın gerçekten bu kadar güzel bir süslemeye sahip olması önemli bir madeni ve aslında baktığımız zaman bunun bir takı olarak da kullanıldığını söyleyebiliriz. Çünkü fibulalar antik dönemde sadece kumaşlarının uçları birbirine tutulmak için değil ayrıca estetik anlamda da kullanılan objelerdir. Dolayısıyla bunun bir takı obje aksesuar olarak da kullanıldığını söyleyebiliriz” dedi.
Hadrianopolis’in Roma İmparatorluğu’nun Güney Paflagonya’daki bir karargâhı olduğunu artık kesinleştirdiklerini belirten Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş ““Bu sikkenin veyahut da Arbalet tipindeki bu fibulanın burada çıkmış olması biz çünkü artık Hadrianopolis’i Roma İmparatorluğu’nun Güney Paflagonya’daki bir karargahı olduğuna eminiz. Yani Hadrianopolis Roma İmparatorluk döneminde Güney Paflagonya’daki Roma İmparatorluğu’nun bir karargahı bir askeri üssü niteliğindeydi. Buradaki bu mezarlarda bu eserlerin ortaya çıkması burada yine bu askeri cenazelerin de buraya defnedildiğini bize işaret etmektedir” diye konuştu.