Ana Sayfa › Bölgeden › KARABÜK’TE ORMAN YANGINLARINI BACA ETKİSİ ŞİDDETLENDİRDİ
KARABÜK’TE ORMAN YANGINLARINI BACA ETKİSİ ŞİDDETLENDİRDİ
Karabük’te 23 Temmuz’da başlayan orman yangınlarıyla mücadele devam ederken, bölgenin coğrafi yapısının oluşturduğu “baca etkisi” yangının şiddetini artırıyor. Karabük Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Duyar, yangının neden bu kadar etkili olduğunu bilimsel verilerle açıkladı.
Karabük’te 23 Temmuz’da başlayan orman yangınlarıyla mücadele devam ederken, bölgenin coğrafi yapısının oluşturduğu “baca etkisi” yangının şiddetini artırıyor. Karabük Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Duyar, yangının neden bu kadar etkili olduğunu bilimsel verilerle açıkladı.
Karabük Üniversitesi (KBÜ) Orman Fakültesi öğretim üyeleri, yangınla mücadele edilen bölgelerde arazi incelemeleri gerçekleştirdi. Doç. Dr. Ahmet Duyar, yangının etkisinin artmasında vadilerin oynadığı kritik rolü şu sözlerle açıkladı:
“Vadinin alçak noktalarında ortaya çıkan bir yanma, baca etkisiyle birlikte ısınan havanın yamaç boyunca yukarı taşınmasına ve alevlerin yatay olarak da ilerlemesine neden oluyor. Bu durum, alevin rüzgarla taşınarak kıvılcımlar içeren maddeleri uzak noktalara taşıyıp yeni yangınlar başlatmasına sebep oluyor.”
REÇİNELİ KARAÇAMLAR YANGINA ZEMİN HAZIRLIYOR
Yangın bölgesindeki en yaygın ağaç türü olan karaçamlar, doğaları gereği taşıdıkları yüksek reçine oranı nedeniyle yangına karşı son derece hassas. Doç. Dr. Duyar, bu ağaçların tepeden tabana kadar dallı yapılarının, zeminde çıkan küçük bir kıvılcımın bile kısa sürede tepe yangınına dönüşmesine yol açtığını vurguladı.
“Kurak mevsimlerde yaprak dökümüyle zeminde biriken kuru maddeler, yangının hızla yayılmasına neden oluyor. Karaçamların reçineli yapısı ise ciddi bir yanıcı yük oluşturuyor,” dedi.
COĞRAFİ YAPI MÜDAHALEYİ ZORLAŞTIRIYOR
Karabük’ün ormanlık alanları, dağlar, derin vadiler ve kanyonlarla örülü. Bu kırıklı yapı, yangına müdahaleyi hem karadan hem havadan zorlaştırıyor. Ayrıca topoğrafik yapının oluşturduğu baca etkisi, yangının daha geniş alanlara yayılmasına zemin hazırlıyor.
YENİDEN ORMANLAŞMA MÜMKÜN
Yangın sonrası doğanın kendini yenileme potansiyeline de değinen Doç. Dr. Duyar, özellikle kızılçam türlerinin yangına rağmen tohumlarını koruyabildiğini ve bu sayede yeniden çimlenme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
“Doğal gençleşme sağlanamazsa silvikültürel müdahalelerle yeniden ağaçlandırma yapılacak. 30 yıl sonra hiçbir şey olmamış gibi ormanlarımız geri dönebilir.”
GELECEK YANGINLAR İÇİN ÖNLEM ŞART
Uzmanlar, bundan sonraki süreçte yangın emniyet yolları, şeritler ve ilk müdahale ulaşım hatlarının oluşturulması gerektiğini belirterek, planlı ormancılık uygulamalarının önemine dikkat çekiyor. Bu müdahaleler sayesinde, olası yangınlar daha erken tespit edilip kontrol altına alınabilecek.
Karabük’teki yangınlar bir kez daha gösterdi ki, sadece ağaç türleri değil, topografya da yangınla mücadelede hayati rol oynuyor. Doğru planlama ve bilimsel yaklaşım ile doğanın iyileşme süreci desteklenebilir.